27 Nisan 2024
İstanbul, Türkiye
Alan Sohbetleri Çocuk Sağlığı Genel Klinik Bilgi

Ateşli Çocuğa Yaklaşım

Ateş, özellikle çocuk acillerinde hastaneye başvuru nedenleri arasında yer almaktadır.  Ateş, vücut sıcaklığının, ölçüldüğü yere göre (aksiller, oral, rektal, temporal…) ortalama değerden 1 °C veya daha yüksek olmasıdır. Ateş, immün sistemin tehdit olarak algıladığı bir durumda vücudun fizyolojik yanıt olarak gösterdiği bir durumdur. Ateş, bakteri, virüs gibi mikroorganizmaların vücuda girdikten sonra büyümesini ve üremesini geciktirmek için nötrofillerin, T- lenfositlerin üretimini arttırır. Bu durum mikroorganizmanın türüne ve patojenliğine bağlı değişmektedir. Bu bağlamda ateş genellikle kısa süreli olmakta ve sekonder hastalıkları önlemektedir.

Ateşi yükselen çocukların aileleri çoğunlukla telaşlı olmaktadır. Özellikle korktukları etken, çocuklarının havale geçirmesi ve olası bir durumda beyin hasarı oluşmasıdır. Literatürde buna ‘Ateş Fobisi’ denilmektedir. Yüksek ateşe sahip bir çocuğa, yapılan araştırma sonucu aileler hatalı uygulamalar yapmaktadır. Bu uygulamalar bilgi eksikliğinden ya da yanlış geleneksel uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Örnek olarak; hekim tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanmak, antipiretik olarak aspirini çocuğa içirmek, çocuğa soğuk su içirmek vb.

Ateşin Olumlu Etkileri:

  • Vücut sıcaklığının yükselmesi ile vücuda yerleşen mikroorganizmaların makrofajlar tarafından öldürülmesini kolaylaştırır.
  • Vücutta bir dizi olay sonucu (interferonun antiviral ve antitümör aktivitesi) serum ferritin artar ve serbest demir azalır. Bunun sonucunda patojen bakterilerin yüksek ısıda demir ihtiyacı artmış olur ve üremeleri azalır.
  • Ateş sonucu gelişen iştahsızlık kana serbest glukoz geçişini azalttığı için patojenlerin üremesini azaltır.

Ateşin Olumsuz Etkileri:

  • Ateşi yükselen bir çocukta oksijen, kalori ve sıvı gereksinimleri artmaktadır. Bunun sonucunda kalp ve beyine giden damarların kanlanmasında sorun olan çocuklarda genel tablo ağırlaşır.
  • Ateş yükseldikçe kas yıkımı artar, vücut ağırlığı azalır.
  • Zihinsel yeteneklerin geçici olarak azalmasına, baygınlık gibi bilinç değişikliklerine neden olabilir.

Vücut Bölgelerine Göre Ateş:

Rektal 38 °C üstü
Oral 37,8 °C üstü
Aksiller 37,2 °C üstü

 

Aksiller Ölçüme Göre Ateş:

Subfebril Ateş 37.2-38°C
Hafif Ateş 38-38.5°C
Orta Ateş 38.5-39°C
Yüksek Ateş 39-40°C
Hiper Ateş 40-43°C

Antipiretik Uygulaması Açısından Dünya Genelinde Kabul Edilen Doğrular:

  • Parasetamol ve ibuprofen, ateşli çocuklarda kullanımı önerilen antipiretik ilaçlardır.
  • Parasetamol ve ibuprofen, ateşli çocuklarda birleşik veya alternatif olarak kullanılması önerilmez.
  • Parasetamol ve ibuprofen ateşli çocuğun yaşına, kilosuna ve özelliklerine göre ilaç dozu hesaplanıp verilmelidir.
  • Ateşli çocuklar için İbuprofen kullanımı için minimum 3 yaşında olması gerekmektedir.
  • Ateşli çocuklarda soğuk su ya da alkollü uygulamalar önerilmemektedir.
  • Eğer çocukta kusma ya da dehidratasyon yoksa rektal yoldan ateş düşürücü verilmesi önerilmez.
  • Eğer çocuk aşı olmuşsa profilaktik olarak ya da febril konvülsiyon nöbeti olan çocukta ateş yükselmesi başlamadan antipiretik kullanılması önerilmez.

Ateşli Çocuğa Hemşirelik Yaklaşımları:

  • Pediatri hemşireleri, ateşli bir çocuğa bakım vermeden önce ebeveynleriyle iletişime geçmeli, ateş fobileri olup olmadığı sorgulanmalıdır.
  • Ebeveynlerin ateşli bir çocuğa nasıl yaklaştıkları hakkında bilgi almalı, yanlış olan bilgileri pediatri hemşiresi olarak eğitim vererek düzeltmelidir.
  • Ateşin çocuk üzerinde olumsuz etkileri olabileceği bilmeli ve ateşli çocuğun genel durumu izlenmeli, hidratasyonu sağlanıp çocuk için konfor alanı oluşturulmalıdır.
  • Ebeveynlerin ateşli çocuk için kullanacakları ilaçlar hakkında bilgi düzeyleri öğrenilmeli, ilaçların güvenli kullanımından, saklama koşullarından, dozlarından bahsedilmelidir.
  • Ateşli çocuk hastaneye geldiğinde ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Bunlar çocuğun yaşı, ateşin süresi, ateşin en çok yüksek olduğu aralık, yakın zamanda aşılanma durumu, febril konvülsiyon durumu, antibiyotik kullanım durumu, döküntülü hastalık geçirme durumu vb.’dir.
  • Ateşli çocuğun klinik belirtilerine ve genel durumuna bağlı olarak belli aralıklarla ateşi ölçülmelidir.
  • Ateşli olan çocuğun üstü örtülüyse açılmalı, ince kıyafetler giydirilmesi için ebeveynleriyle konuşulmalıdır.
  • Ateşten kaynaklı oral mukoza ve dudaklarda kuruluk görülebilir, bu durumda hemşire ağız bakımı yapmalı, dudaklara nemlendirici kullanmalıdır.
  • Sıcaklık artışına bağlı terleme yoluyla kaybedilen sıvı miktarı yerine konulmalıdır. Bunun için çocuğun yaşına ve kilosuna göre hidrasyonu sağlanmalıdır.
  • Oda içerisinde enfeksiyon kontrol önlemleri alınmalıdır. Bunlardan en önemlisi el hijyenidir.
  • Süngerle, bezle alkollü suyla silme gibi işlemler çocuğun ateşini bir anda düşüreceği için tavsiye edilmez.
  • Ilık su ile silme işlemi yüksek dereceli ateşli çocuklarda, antipiretiklere cevap vermeyen veya antipiretik verilmesine rağmen 30 dakika sonrasında değişim olmayan çocuklar için önerilir. Eklem bölgelerine ılık su uygulaması beş dakikadan az, otuz dakikadan uzun sürmemeliyken vücut sıcaklığı 1,5- 2 °C’ den fazla düşmemelidir.
  • 0-5 yaş arasında ateşi olan çocuklarda oral termometre kullanılmamalıdır. Yenidoğan dönemi ve beş yaşına kadar aksilla bölgesinden ölçüm yapılmalıdır. Yenidoğan bitimi itibaren timpanik termometre kullanılabilir.

Verilen antipiretik ilaçların verme aralığı 4-6 saatten kısa olmaması gerekmektedir.

Kaynakça:

  • Çaka, S. Y., Çınar, N., & Altınkaynak, S. (2015). Ateşli Çocuğa Yaklaşım. Journal Of Human Rhythm, 1(4), 133-138.
  • Toksöz, F., & Açıkgöz, A. Güncel bilgiler doğrultusunda 0-5 yaş grubu ateşli çocuğa yaklaşım: Geleneksel derleme.

Leave feedback about this