Doğada baktığımızda birçok şeyin yıllar geçtikçe eskidiğine, yıprandığına şahit olurken aynı süreçlerden kendimizin de geçtiğine şahitlik ediyoruz. Fakat insanlarda yıpranmayla birlikte bir onarım süreci de devam eder. Biz bu sürece yaşlanma diyoruz. Baktığımızda yıllar geçtikçe onarım sürecinin azaldığı ve daha çok yıpranma sürecinin ağır bastığı ömrümüzün safhasını yaşlılık diye tanımlıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçüsünü kıstas alacak olursak 65 yaş üstünü yaşlılık dönemi olarak tanımlayabiliriz. Yaşlılık süreci hayatımızın içinde hep olmakla birlikte dünya nüfusunda da sağlık, teknoloji gibi alanlarında gelişmesiyle birlikte önemli düzeyde bir artış gözlemlenmekte. Bununla birlikte özellikle sağlık alanında birçok çalışma yapılmakta hatta dahiliyenin yan dalı olarak geriatri özellikle yaşlılık dönemindeki hastalıkların tedavisiyle ilgilenmektedir.lost and found jordan 1
nike air jordan mid
mens nike air jordan 1 low
cheap jordan 1
cheap jordans
jordan 4s cheap
nike air jordan 5
nike air jordan women’s shoes
jordan sale
cheap jordan 4s
nike air jordan 4 oil green
jordan 4s cheap
cheap jordan
nike air jordan 1 high
best jordan shoes
nike air jordan retro
nike air jordan red
jordan 3 dark iris
jordan 3 fire red
we the best jordan 5
best jordan 1s
nike air jordan shoes
cheap jordan 1
nike air jordan retro
jordan shoes sale
jordan 1 low
jordan 1 chicago
nike air jordan men’s sneakers
air jordan 4
jordan for sale
best jordan shoes
jordan store
jordan sale
best jordan 1
nike men’s air jordan 1 mid stores
cheapest jordan 4
best jordan
nike air jordan
nike air jordan 11 cool grey
nike sb x air jordan 4
cheapest jordan 1
Bende bu bilgiler ölçeğinde yaşlılığa farklı bir bakışında olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yaşlılık hem hepimizin yaşadığı takdirde içine gireceği bir dönem hem de yaşlılarla ilgilenirken onları daha iyi anlayıp daha sağlıklı bir bakım sağlamada bize sağlayacağı faydalar olacağı için önem arz ediyor. Gelin hep birlikte yaşlılığa ve yaşlılıkla etki eden bazı kavramlara birlikte bir göz atalım. Değineceğim noktaları maddeler halinde sayacak olursak şu şekilde sayabiliriz:
– Sağlık düzeyinin yaşlılığa etkisi
– Yaşlılığa bakışın yaşlılığa etkisi
– Sosyal etkinlik düzeyinin yaşlılığa etkisi
– Yaşlılığı düşünme ve hazırlık
Sağlık Düzeyinin Yaşlılığa Etkisi
Sağlık düzeyimiz hayatımızın her aşamasında büyük bir öneme sahip olduğu gibi yaşlılık sürecinde de çok önemli bir etmen. Yapılan çalışmalara da baktığımız zaman yaşlıların birçoğunun yaşlılıkla ilgili en büyük endişelerinden birisinin sağlık durumları olduğu gözlemleniyor. Aslında yaşlılıkla birlikte kronik problemlerin oluşma ihtimali de artığı için yaşlılığa olabildiğince sağlıklı olacak şekilde girmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Fiziksel sağlığımızın yanında psikolojik sağlığımızda çok önemli elbette. O nedenle fiziksel sağlık durumumuza dikkat ettiğimiz kadar psikolojik iyilik halimize de dikkat etmeliyiz. Belki de son olarak şunu da belirtebiliriz. Yapılan araştırmalara baktığımızda sağlık durumu iyileştikçe yalnızlık, kaygı, çaresizlik gibi duyguların daha az yaşandığı gözlenmiştir.
Yaşlılığa Bakışın Yaşlılığa Etkisi
Yapılan çalışmada yaşlılara sorulduğunda yaşlılığın olumlu yanlarından bahsetmek yaşlılarda oldukça zor bir durum. Genel olarak böyle düşünsek bile bunu değiştirmek bizim elimizde diye düşünüyorum. Bakış açımız büyük oranda çevremizle de alakalı olsa onu değiştirmek ve bunun için mücadele etmek her zaman bizim elimizde. Bu durum yaşlılık dışında hayatımızın genelinde de bu şekilde bence. Aynı zamanda bu şekilde bir davranışın sonucunu da sizinle paylaşmak istiyorum. Yapılan çalışmalarda yaşlılığa karşı iyi bakış artıkça ruhsal sorunlar yaşama ağırlığının da azaldığı tespit edilmiş. Bu kısma bir güzel sözle son vermek istiyorum: “Güzel bak, güzel gör, güzel yaşa”
Sosyal Etkinlik Düzeyinin Yaşlılığa Etkisi
Literatürde “İlişki Azaltımı Kuramı”na baktığımızda ileri yaşlarda yaşlıların giderek yaşamdan, günlük aktivite ve toplumsal ilişkilerden kendisini çekmesi normal kabul edilir. Fakat bu görüşü benimseyenlerde başta ruhsal problemler olmak üzere birçok problem ortaya çıkabiliyor. Buna göre baktığımızda yaşlılıkla birlikte sosyal etkinlik düzeyinin azalması yerine çeşitli değişimlerle birlikte devam etmesini sağlamak çok önemli. Bir örnekle bunu daha iyi anlamaya çalışalım. “Yaşam Döngüsü Kuramı”na göre insan net tüketici olarak hayata gelir ve bu safhadan net üretici olduğu bir safhaya gelip tekrar net tüketiciliğe doğru bir akış içerisinde yaşamını sürdürür. Bu kuramında penceresinden baktığımızda insan yaşlılık sürecine kadar çok fazla öğrenme süreci yaşıyor ve yaşlılık sürecine geldiğinde bir tecrübe birikimi oluyor. Aslında bu tecrübeleri kendinden sonraki nesle sağlıklı bir şekilde aktarabilmek bile hem topluma çok fayda sağlayabilir hem de bireyin sosyal etkinlik düzeyinin korunmasını sağlamada etkili olabilir. Son olarak yapılan çalışmalarda sosyal etkinlik düzeyinin arttıkça daha olumlu bakış, daha iyi zaman yönetimi ve daha iyi sağlık durumu olduğu gözlenmiştir.
Yaşlılığı Düşünme ve Hazırlık
Konuyla ilgili araştırma yaparken en çok dikkatimi çeken noktanın burası olduğunu itiraf etmem gerek. Yapılan araştırmada yaşlılara sorulduğunda yaşlılığa hazırlık yapmayı çoğu kişinin düşünmediği gözlenmiş. Fakat bilinçli olarak düşünülmese de farkında olmadan yaşlılığa hazırlık adı altında yaptığı şeyler olduğunu farketmiş. Bence yaşlılığa hazırlık bu konuda yapılabilecek en önemli şeylerin başında sayılabilir. Çünkü sağlık, sosyal yaşam gibi birçok açıdan baktığımızda gençlik ve yetişkinlik çağında yeterli çalışma yapılmayınca yaşlılıkta sıkıntı çekiliyor. Bu yüzden sağlık açısından beslenme, uyku gibi sosyal yaşam açısından da spor yapmak, insanlarla aktif iletişim içerisinde olmak ve daha nice noktaya dikkat edip bir denge içerisinde hayatımızı düzenlememiz gerekiyor diye düşünüyorum.
Yukarıda sizinle yaşlılıkla ilgili araştırma ve düşüncelerimi paylaşıp birlikte yaşlılığa farklı açılardan bakmaya çalıştım. Sona gelip düşündüğümde aklıma gelenleri sizinle paylaşmak istiyorum. Yaşlılıkta hayattan aslında. İnsana genelde yaşlanacağı fikri uzak gelse de her geçen daha da yaşlanıyoruz. Bu sebeple herkesle olduğu gibi yaşlılarımıza da değer vermeyi ve onları anlamaya çalışmayı unutmayalım. Son olarak ta her gün yaşlandığımız dünyada yaş almaya devam ederken yaşadığımız her anın kıymetini bilelim ve öyle yaşayalım.
KAYNAKÇA
- Beğer, T. ve Yavuzer, H. (2012). Yaşlılık ve Yaşlılık Epidemiyolojisi. Klinik Gelişim, 25(3), 1-3.
- Aközer, M., Nuhrat, C. ve Say, Ş. (2011). Türkiye’de Yaşlılık Dönemine İlişkin Beklentiler Araştırması. Aile ve Toplum Eğitim, Kültür ve Araştırma Dergisi, 7(27), 103-128.